“`html
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, tutuklanan ve İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu dahil birçok isim hakkında “suç örgütü yöneticiliği”, “suç örgütüne üye olma”, “irtikap”, “rüşvet”, “nitelikli dolandırıcılık”, “kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi” ve “ihaleye fesat karıştırma” gibi suçlamalardan yürütülen yolsuzluk soruşturmasını sürdürüyor.
Etkin pişmanlık hükümleri çerçevesinde ifade veren İSTAÇ Yönetim Kurulu Başkanı Togay, aylık gelirinin 350 bin lira olduğunu bildirdi.
Togay, İBB bünyesinde çalışma hayatına başlamak üzere Ertan Yıldız (İBB Meclisi İştirakler/Bağlı Kuruluşlar Komisyon Başkanı), Y.O.D. ve Banu Saraçlar (İSPER Yönetim Kurulu Başkanı) ile bir toplantı gerçekleştirdiğini ve bu görüşmenin ardından İSTON AŞ. Genel Müdürlüğü teklifinin kendisine iletildiğini belirtti.
“Yıldız bu süreçte İBB’deki iştiraklerden sorumlu başkan danışmanıydı ve ofisi Bakırköy’de bulunuyordu. Bakırköy’de iştirak çalışanlarından oluşan bir koordinasyon ekibi oluşturmuştu. Bu yapı 6 koordinatörlükten oluşuyordu: Satın alma ve ihale, hukuk, finans, insan kaynakları, iletişim ve endüstriyel ilişkiler koordinatörlüğü. Tüm süreçler bu koordinatörlükler aracılığıyla yürütülmekteydi.”
Satın alma süreçleri, ihalelere çıkışlar, atama ve terfi gibi tüm yönetim kurulu kararları, Yıldız tarafından onaylandıktan sonra yönetim kuruluna sunuldu. İBB kaşesi kullanılan kararların arkasında da Yıldız’ın onayı yatmaktaydı. Bu yapı yaklaşık 1,5 yıl boyunca bu düzenle sürdürülmüştür ve söz konusu yapı, hukuki bir altyapıya sahip olmaksızın kontrolsüz bir biçimde devam etmişti.
Togay, yaklaşık 1,5 yıl önce İYA adında bir ajans kurulduğunu belirterek, “Bahsettiğim 6 koordinatörlük, burada çalışmaya devam eden birçok personeli ajansa devretti. Resmi olarak burada gözükmese de, bir kısım personel işlerine devam etti. Bu ajansın kurulmasındaki temel neden, İBB bünyesinde yürütülen gayriresmi ihale süreçlerinden rahatsızlık duyan pek çok kişinin endişeleriydi.” şeklinde ifade etti.
Kendisinin göreve başlamasıyla birlikte şüpheliler Ertan Yıldız ve Fatih Keleş’in, satın alma işlemlerinde kendilerine özel bilgi akışı sağlamak istediklerini anlatan Togay, bu bilgilendirmelerin ilk etapta mesajla, sonrasında ise kapalı zarflarla yapıldığını belirtti.
Togay, 2022’de İSTAÇ AŞ’ye Genel Müdür olarak atandığını ve bu iştiraklerin hafriyat ve döküm alanları yönetimini üstlendiğini belirterek, firari şüpheli Murat Gülibrahimoğlu’nun İSTAÇ’ın döküm sahalarının büyük kısmını yönettiğini ifade etti.
Hafriyat döküm alanlarının eski maden ocakları olduğunu, maden tükenmeden önce ruhsat sahipleriyle görüşmelere Fatih Keleş ile birlikte katıldıklarını ve sürecin bu şekilde ilerlediğini aktaran Togay, “Yasal işlemlerin ardından, bu alanlar İBB’ye, oradan da İSTAÇ’a devrediliyordu. İSTAÇ, bu alanları işletmek amacıyla teklif topluyordu ve genellikle burada yürütülen süreçlerde en uygun teklifler verilmekteydi.” dedi.
Togay, İSTAÇ’ın söz konusu süreçlere müdahil olma imkanının bulunmadığını ancak durumu rahatsız edici bulduğu için bazı girişimlerde bulunduğunu açıkladı. Görev süresi boyunca 3 döküm sahasının İSTAÇ tarafından işletilmeye başlandığını, bu durumun Keleş ve Gülibrahimoğlu tarafından tepkiyle karşılandığını ifade etti.
Ertan Yıldız ve Fatih Keleş’in, kendisine belirli ödemelerin gerçekleştirilmesi konusunda talimat verdiklerini ve rüşvete aracılık ettiği iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirten Togay, “Kendi görev sürelerimde bana herhangi bir firma adına ihale daveti yapmam konusunda bir talimat verilmedi. Ayrıca, şartnamelerin hazırlanmasında da hiçbir firmaya öncelik tanınmamış olup, bu konuda tarafımca herhangi bir işlem yapılmamıştır.” şeklinde konuştu.
Togay, İSTAÇ’ta göreve başlamadan önce V.H. firmasının atık dönüşüm tesisinin işletmesini üstlendiğini, ancak firmanın taahhütlerini yerine getirmediğini aktardı ve bu durum üzerine yaptırımlar uygulamaya başladığını vurguladı.
Bunun üzerine kendisini ziyaret eden tutuklu şüpheli Aykut Erdoğdu’nun firmanın iyi bir şirket olduğunu iddia ettiğini belirten Togay, sözleşmenin sonlandırılabileceği tehditini Erdoğdu’ya ilettiğini kaydetti.
Togay, ifadesinde, “Çalıştığım süre boyunca anlattıklarım dışında hiçbir suçun içinde yer almadım. Örgütsel yapı içinde bulunmam söz konusu değildir. Deneyimim ve iş ahlakım nedeniyle hiçbir hukuka aykırı talep bana iletilmemiştir ama benim üzerimde gerçekleştirilmiş bazı önlemleri fark ettim. Bunun sorumluluğunu taşımam mümkün değildir.” dedi.
“`